Benim anlatacaklarım Mart 2012'de oldu. 4 aylık evliydim ve 28 yaşındaydım. Bilecik'te bir alimünyum fabrikasında çalışıyordum. Yüksekte çalışırken 4-5 metreden düştüm. Hatırladığım, son kez eşimin yüzünü gördüm ve öldüğümü hissettim. Bir ışığın içinde yok oldum. Sonra yeniden ışığın içinde olduğumu hissettim. Işık benden uzaklaştı. "Hadi uyan artık!" diye bir ses duydum. Korkarak gözlerimi açtım. Bana gülümseyen uzun boylu bir erkek vardı. Ben hala öldüğümü zannediyordum. "Ağrın var mı?" diye sordu. Başımla 'hayır' işareti yaptım. Hayret! Başımı oynatabiliyordum. "Seni bugün yürüteceğiz" dedi başımdaki erkek. Yürümek mi? Ben ölmedim mi? Şaşkınlık içindeydim. Bir erkek adı seslendi. Bana göre iri yapılı bir erkek daha geldi. Uzun boylu adam, "Haydi kalkıp yürüme zamanı" dedi. Ben yattığım yerden kıpırdamıyordum. Ben ölmüştüm, nasıl yürüyecektim? Beni 2 koltuk altımdan biraz da zorla kaldırdılar. Ayakta durabiliyordum. “Hadi adım at” dedi uzun boylu adam. Ben ayakta durabildiğime inanamazken, bir de adım mı atacaktım? Uzun boylu adam, “Korkma adım atabilirsin!” diyordu. Birkaç dakika bana dil döktü. Ama benim cesaretim yoktu. Eğildi, sağ ayağımı ileri aldı. Evet, hala dengede durabiliyordum. Sol ayağımı ben sağ ayağımın yanına sürüdüm. İçimi inanılmaz bir sevinç kapladı. Bir adım, bir adım daha derken, biraz sonra yürümeye başladım. Ben düştüğümde belim kırılmış. Hemen Bilecik Devlet Hastanesi’ne götürmüşler. Beyin Cerrahı Dr. Burak Eren, filmlere bakmış. Beni Eskişehir’e gönderse, yolda omuriliğimin zedelenme ihtimali çok yüksek. Hemen ameliyata almış. Kırık omuru vidalarla bağlamış. Sağlam omurlarla destek yapmış ve bir gün sonra ayağa kalkmışım. Bana inanılmaz geldi. Ben öldüğümü hissederken, bir gün sonra ayaktaydım. Yeniden doğmuş gibiydim. Beyin Cerrahı Burak Eren, eşinin mecburi hizmeti nedeniyle Bilecik’teymiş. Allah’ın onu benim için oraya gönderdiğine inanıyorum. Bilecik, küçük yer. Her şeyden haberimiz oluyor. Benden sonra da çok kişinin hayatını kurtardı. Şimdi İstanbul’a gitmiş. Ona hayatımı, ailemi, çocuğumu, her şeyimi borçluyum. Bana gösterdiği sevgiyi de hiç unutmayacağım. Yolun açık, duaların bol olsun canım doktorum.